21 Eylül 2008 Pazar

ŞiiR



Soguk dus etkisinde bir lig maçinda yoruldum fenerli olmaktan. Olmayan orta sahama ceyhunda yaramadi oguz hocam. Ben senin Inönü'de puan alabilme ihtimalini sevdim. Inönü'nün sarap kokan yollarinda özlemeye basladim Inönü'den puan alip gelmeyi. Ve bu hasret öyle uzun sürdü ki adam gibi galibiyetleri özlemeye basladim sonra Bizim ortegalarimiz washington portakallarimiz vardi. Birde eski sampiyonluklara bakip aglama imkani. Sari lacivert renkli maraton siralarinda ögrendik sampiyonluk türküleri söylemeyi. Biz sampiyon oluyorduk. Kartal ikinci. Cimbom'a ise kol saati. Koca koca paragraflarla umut ikliminde yazilar yaziyordu Abdullah ÇEVRIM, Engin VEREL bacaklarindan vurulmadan önce, Abilerimizden ögrenirken FB harflerinden sekiller türetmeyi, Rüstünün korudugu kaleye usul usul gol yagiyordu. Ve hali sahalarda oynamayi öneriyordu haber bültenleri. Spor programlarina Jenerik olan bir 45 dakikam olmadi benim. 9 kisi kalan Malatyayi en kötü zamaninda yenisimizi saymazsak. Dereagzina usul usul taraftar yagiyordu. Ve tesislerden çikmamayi öneriyordu futbolculara haber bültenleri ve yöneticiler, Rüstüden baska herkesin dövülebilme ihtimali vardi yine, Sana siirler, marslar biriktiriyordum fen bilgisi defterimde. Ama sen yoktun. Ben, senin Inönü'de yenebilme ihtimalini seviyordum sunni teneffüs saatlerinde. Takim otobüsü seni hep hizla, perdeleri çekili götürüyordu dereagzi tesislerine Ben senin için galatasaray zaferinden sonra kadiköy yollarinda korna çalabilme ihtimalini seviyordum. Ben senin puan alabilme ihtimalini seviyordum. Aralik sogugu Inönü'ye çekiyordu tenimin çatlamaya hazir gevrekligini. Stada giremiyordum. Ne yana baksam bizden kimseyi göremiyordum ve boslukta hissediyorum kendimi ve tuttugum takimi fenerbahçeyi Aradaki farki hizla açan Besiktas'la yarisiyordum, Aziz YILDIRIM'in garantisinde. Sonra Ahmet DURSUN atiyordu golünü yeniliyordum,eziliyordum sampiyonlar ligine derken, UEFA kupasina kalamama ihtimali beliriyordu Göz yaslarimin sesini basina koyuyordum sarkilarimin listesinin. Çildiriyordum. ZAVAAALLIII FEEENNNEEERRRRR BETEERR OOLLL BEETEERRR:) Sonra çikiyordum stattdan . Kadiköy'den bizim eve giden ömrümün o en uzun, ömrümün en berbat , ömrümün en çocuk, ömrümün en ihtiyar yolunu kosuyordum. Çünkü sokakta galatasaraylilar oluyordu, agzi kulaklarinda hatta enselerinde. soguk bir mart gecesi yoruldum fenerli olmaktan. Ve olmayan orta sahamda ceyhun hataydi oguz hocam. Ben seninle sadece Türk Takimlarinin bilebildigi 60 bin kisilik stattda, ben seninle muhtesem bir atmosferi ve seyircisi olan bir Kadiköy sahasinda galip gelebilme ihtimalini sevdim. Ben senin Sükrü Saraçoglunda puan alabilme ihtimalini sevdim. Ben senin birgün sampiyon olabilme ihtimalini sevdim Öyle bir ihtimal olmasada...

Hiç yorum yok: